Sistemden Yararlanmak ve Konuları Görebilmek İçin Lütfen Sisteme Giriş Yapınız!
Dikkat!! Site etrafınfaki erotik reklamlar bizimle alakalı olmayıp forum sitesinin otomatik koyduğu reklamlardır.Üye girişi yapıldıkdan sonra görülmemektedir.
Saygılar....
İslamirap
Sistemden Yararlanmak ve Konuları Görebilmek İçin Lütfen Sisteme Giriş Yapınız!
Dikkat!! Site etrafınfaki erotik reklamlar bizimle alakalı olmayıp forum sitesinin otomatik koyduğu reklamlardır.Üye girişi yapıldıkdan sonra görülmemektedir.
Saygılar....
İslamirap
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
Hüzünlü Gurbet
Beynim tıpkı bir sorular harmanı, Hislerim ölgün, cevaplarım sisli; Gezer dururum yorgun ve avâre... Sarmış bir buğulu hüzün dört bir yanı, Kalbim annemin kalbi gibi hisli; Her hâlim garipliğime emâre... Kulaklarımda hep bir gurbet şiiri, Her nağmemde bir poyraz serinliği... Düşüncem "veda" diyor bu yerlere. Ülkemden ayrıldığım günden beri, Gömdüm sîneme sevinci, neş'eyi; Hasretim şimdi o mavi günlere... Gurbet yağıyor ufkuma muttasıl, Bu semâda hiçbir şimşek çakmıyor; Aysbergler gibi sopsoğuk sokaklar... İnsan, eşya ve varlık fasıl fasıl, Irmaklar bize doğru akmıyor... İhtilâç içinde kalabalıklar. Bu yerde kalbe ilhamlar inmiyor, Kapalı kapıları gökler-yerler... Ve madde katılığında her biri... Burda rûha güzellikler sinmiyor, Tüter gözümde o bizim bahçeler; Nerde o yemyeşil bahar günleri?. Doğ ey ışık doğ gönlümün içinden! Tasayla dolaştığım bu ellerde; Bana rûhumun sırlarını duyur.! Bir ses sun o eski bestelerinden, Şu hüzünlü şafakta perde perde... Açlıkla kıvranan rûhumu doyur..!